Gezi

Kiklad Adaları

KİKLAD ADALARI

Egenin o hep gündem olan meşhur adaları. Sevilen ama bir türlü paylaşılamayan o güzelim adalar topluluğu.

Kiklad Adaları uzun zaman Osmanlı imparatorluğu hakimiyetinde kaldıktan sonra İtalyanlar tarafından işgal edilmiş 1947 Paris anlaşması ile Yunanistan Devletine geçmiştir.

Kiklad Adaları aynı zamanda On İki Ada denen bu adaların sayısı aslında 12 ada değil. On iki ada olarak adlandırılan bu ada gurubunun sadece büyük adaları on dört ada’dan oluşuyor. Büyüklü küçüklü sayılırsa yirmiden fazla ada ve adacık vardır.

Kiklad adaları diğer adıyla On İki adalar  ege denizinin mavi beyaz köyler altın kumsallar berrak mavi deniz, seyahat severlerin vazgeçilmez rotalarının en güzellerinden. Antik Yunan coğrafya uzmanları Kutsal sayılan Delos adasının etrafında tahmini bir daire şeklinde yerleşik bu güzel kara parçalarının efsanelerde Devlerin savaşından arta kalan artıklar olarak nitelendiriliyor o nedenle Yunancada daire anlamına gelen (kyklos) adıyla anılıyor. Gerçekse, deprem, volkanik patlamalar ve dev jeolojik olaylar sonucu ortaya çıkmış kara parçaları.

Her birinin tek tek baktığınızda kendine has Işık deniz ve kayalık karakterleri olsa da ortak özelliği  göz kamaştırıcı beyaz köyler ve berrak masmavi deniz diyebilirim. Renkleri tam anlamıyla Yunan Bayrağını andırıyor; en çok yat turizmine uygun olduğu düşünülse de her bir adanın bir hava alanı mevcut ulaşım hava yolu ve Deniz yoluyla sağlanıyor. Adalar dan birbirine ulaşım olduğu gibi Anakaradan deniz ulaşımı sağlanıyor.

Kiklad gurubunun en meşhur olanı Santorini ve Mikanos. Ama henüz çok tanınmamış olsa da bir yaz tatili deneyimi için çok keyif alabileceğiniz adalar güzel bir destinasyon. Kiklad Ada ( on İki Adalar ) gurubunda deniz tatili için ne arıyorsunuz?  Sessiz bir koy, deniz sporları, beach bar veya ne düşünüyorsanız her birin de size hitap eden bir yer bulma şansınız çok yüksek.

Her ada kendine has gurme lezzetlere rastlayacağınız kesin

 Santorini’nin volkanik toprağı olağanüstü şaraplar ve ekstra lezzetli küçük domatesler, kapariler, susuz büyüyen beyaz patlıcanlar üretir.

Mikanos da baharatlı kopanisti ve xinotyro gibi harika peynirleri, Naksos’ta arseniko, Tinos, Paros ve Syros’da San Michali’yi arayın. Tinos ‘ta froutalia denen zengin omlet, Sifnos’ta çömlek nohut, ve bütün adalardaki pastelli (susam çubukları) ve amygdalota (ezilmiş badem kurabiyesi) gibi tatlılar…Tüm adalar kendi sert içkisini damıtır.

Kiklad’ın en önemli yerleri :

Santorini: Gün batımında ve kalderanın ihtişamında Santorini’nin Fira ve Oia’sı.

Mikanos: Yel değirmenleri ve dalgaların vurduğu Küçük Venedik, kozmopolit Mikanos: Kiklad’ın en muhteşem yerleşim yerlerinden biri, Siroz’daki görkemli Hermupolis.

Ve daha nice keşifler…..

 Genel anlamda kısa kısa Kiklad Adalarını ( On İki Ada ) tek tek anlatalım.

KOS

Kos, tıbbın babası Hipokrat’ın memleketi olan Osmanlı İmparatorluğu döneminde ‘İstanköy’ olarak adlandırılmış.. Adada Hipokrat’ın adını taşıyan bir meydan ve yaşlı bir ağaç bulunuyor.. Rivayete göre Hipokrat’ın öğrencilerine bu ağacın altında ders verdiği anlatılıyor.. Aslında aynı ağacın soyu olduğunu belirtmek daha doğru olur . Türk nüfusu da kayda değer oranda bir yer olması nedeniyle Türk-Yunan sentezi ortak lezzetlerle mutfağa geçtiğini söyleyebiliriz. Mimarisine zakkumlar ve begonviller eşlik ediyor. Cezayirli Hasan Paşa ve Defterdar İbrahim Paşa Camii isimli iki cami Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyor. Burada bulunan Neratzia Kalesi’nin Rodos Şövalyeleri tarafından adayı Osmanlılardan korumak için inşa edildiği rivayet ediliyor. Ayrıca Sağlık Tanrısı Asklepion’ a adanmış antik hastanenin kalıntılarını da görmek mümkün. Gün Batımı için  Zia Köyü, Ege’nin en keyifli gün batımlarından biri… tadını çıkarmak için ziyaret edebileceğiniz yerler arasında.

KALYMNOS

Kalimnos’a  ‘Maceracıların Adası’ da diyebiliriz, Baktığınızda yeşil ve mavinin yoğun uyumundan sıyrılarak denize dik inen gri görkemli kayaların hakimiyetini görmek mümkün… Kekik ve adaçayı kokularıyla  başımızı döndüren  yamaçları dağ sporları tutkunları için tercih edilebilir .. Ada en uzun mevsime sahip ada olarak biliniyor. Yıl içerisinde  sekiz ay boyunca  dünyanın dört bir yanından sporcular tırmanış için adaya akın ettiğini  görebiliriz. Sünger dalışın da popüler  merkez olduğunu unutmayalım. Artık süngercilik yasaklanmış olsa da sünger işleyen ustalara ve bu geleneği sürdürmeye çalışan insanlara rastlamak mümkün. Denizcilik Müzesi ve Geleneksel Kalimnion Evi’ni ziyaret ederek Süngerciliğin tarihini öğrenmek farklı bir etkinlik olacaktır. Kalimnos, sakin  küçük izole edilmiş koyları, köyleri ve eğlenceli gece hayatı ile keyifli  zaman geçirebileceğiniz harika bir destinasyon.

LEROS

Leros, İşte benim en sevdiğim ada antik çağlara kadar uzanan özel  bir tarihe sahip. Osmanlı  İmparatorluğu egemenliğinde 400 yıl kalmış İleryoz adıyla da biliniyor.  ada,  bir süre İtalya’nın yönetimine geçmiş sonra Yunan topraklarına katılmış. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Leros, Denizin turkuaz tonlarıyla büyülü bir ortam yaratıyor , hem kültürel hem  zamanda yolculuk hissi uyandırabilir desem doğrudur. Adada 10. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kale ve batısındaki bir adacık üzerinde yer alan Agios Kilisesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Pandeli Kalesi ve Müzesi, Artemis Tapınağı Harabeleri, Agia Marino Müzesi, Agios Isidoros’un doğayla iç içe görüntüleri harika bir atmosfer oluşturuyor. Ada Dio Liskaria, Lakkion’daki  çıplaklar plajları ve su sporları aktiviteleri ile dikkat çeken bir destinasyon diyebiliriz.

LİPSİ

Lipsi, ‘Aşıklar Adası’ olarak da biliniyor. sebebi Tanrıça Ogyia ve Kalypso’nun adası olması .. Leros ve Patmos adaları arasında yer alıyor. Lipsi doğal güzelliğini henüz bozulmamış otantik kültürünü korumuş bir ada ve sakinliği tercih edenler için ideal bir yer. Üzüm bağlarıyla çevrili çok özel şaraplar bulabilmeniz mümkün. Diğer tüm yerel ürünler organik ve sertifikalıdır. Doğal yaşam ve organik beslenme tarzını benimseyenler için ideal tercihlerden biri diyebilirim. Yürüyüş rotaları için birçok patika mevcut;  patikalar küçük şapellere, sakin plajlara ve panoramik manzaralı yerlere uzanır. Adanın en yüksek noktasında kale de Akropol kalıntıları bulunuyor. Lipsi’de  her yıl Ağustos ayında bir şarap festivali düzenleniyor. Tarihi dikkate alarak gidilirse eğlenceli olabilir..

PATMOS

Patmos, Kikladın en kuzeyinde yer alıyor. Chora adanın başkenti, Skala ise ana liman kenti. Ortodoks ve Katolik toplulukları için Patmos adası adalar içinde en kutsal olanı diyebiliriz. Dört İncil’den biri olan Aziz Yuhanna İncili’nin  Patmos ’ ta  yazıldığı ve İsa’nın görüşüyle Aziz Yuhanna’yı onurlandırdığı yer olarak kabul ediliyor. Bu özellikleri ile ada, Hristiyan inancına sahip kişiler için hac destinasyonları arasında sayılıyor. Chora’daki Kıyamet Mağarası  ve Aziz Yuhanna Manastırı  UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan önemli noktalardan. Adanın diğer adalarda olduğu gibi çakıllı sokakları mimari olarak on iki adanın karakteristik özelliklerini taşıyor. Patmos’ta çok çeşitli konaklama ve plaj seçenekleri bulunmaktadır ve burası su sporları ve Yunan mutfağını için ideal yerler arasında diyebilirim. Patmos’ta her Ağustos ayında dini bir müzik festivali düzenleniyor … Tercih sebebi olabilir.

 

İKARİA

 İşte geldik İkria’ya National Geographic’in yaptığı bir araştırmaya göre İkaria dünyanın en uzun yaşayan insanlarının bulunduğu yer.. Yunan mitolojisine göre Kral Daedolus’un oğlu İkarus, kanatları yandığı için Ege Denizi’ne düşüyor; düştüğü yerin İkaria adası yakınlarında olduğu kabul ediliyor. İKeria’nın çok gelişmiş bir ada olduğunu söyleyemesekte. Ada ‘da Termal su kaynakları bulunuyor. Dik yamaçlarıyla adayı ikiye bölen Atheros Dağı İkaria, doğallığını korumaya devam ediyor diyebiliriz. Yerel funda çiçeği, üzüm yaprakları ve üzüm bağlarıyla süslü İkaria çam, kekik kokularıyla sizi büyüleyebilir. Eşsiz güzellikleri ve mütevazı yapısıyla sessizliğin hakim olduğu muhteşem  bir güzellik…

 

MYKONOS

Mikonos, Kiklad Adaları grubunda en bilinenlerden biridir. Mitolojiye göre Herkül tarafından öldürülen devler denize düştüklerinde şekil değiştirerek kayalara dönüştüğü ve bu kayaların Mikonos Adası’nı oluşturduğu anlatılmaktadır. Apollon ve Artemis’in Mikanos’ta doğduğuna inanılır. Ada da Akdeniz iklimi ve granitten oluşan geleneksel mimariyi görebilmeniz mümkün . Mikonos, kuzeyinde ise sessiz ve gizli koyların, güneyinde partilerin ve eğlenceli plajların,   hakim olduğu en popüler Yunan adası olarak kabul edilir. Yaklaşık 400 kiliseye sahip. Panagia Tourliani Manastırı ve Aziz Nikolaos Kilisesi, muhteşem tarihi yapılardır. Mikonos ‘ta Sanat Galerileri Arkeoloji Müzesi görülmesi tavsiye edilen diğer yerler diyebilirim

PAROS. Begonvillerle süslü sokaklar geleneksel bir yaşamın yansımalarıyla öne çıkan Paros Mikanos ile benzer bir mimari sahip. Paros, antik çağlara uzanan tarihi yapısı ile  Kiklad Adaları grubunda. Adanın sembolü haline gelmiş Yel değirmenleri Parikia’da yer alıyor. Paros’ta bulunan  Kale Panagia Ekatontapiliani, MÖ 326 yılında Konstantin’in annesi tarafından yaptırılan Yunanistan’ın en eski Bizans kalesi olarak biliniyor. Paros’u rüzgar sörfü için de ideal bir destinasyon olarak kabul edebiliriz.

İOS

 Türkler‘in deyimiyle ada Küçük Malta.  İos adını MÖ 1100 yıllarında adada yaşayan İyonyalı’lardan  almış Santorini ve Naksos adalarının ortasında yer alıyor. Ada’ya doğal bir liman diyebiliriz. Ününü Homeros’un mezarını burada olmasından alıyor. Mavi Pencereler beyaz duvarlar ve mor begonvillerin ahengi eşsiz bir atmosfer yaratıyor. Bir çok ada da olduğu gibi Tarihi surlarla çevrili Chora, İos adasının merkezi olarak kabul edilir. Panagia Gremiottisso Kilisesi, Chora Tepesi’nde yer almakta. İos Adasın da  Aziz John onuruna her yıl Ağustos ayında bir festival düzenleniyor benden söylemesi.

IRAKLİA

Iraklia, Naxos ve Ios Adaları arasında yer alan ve Kiklad Adaları arasında en büyük mağaralara sahip olması ile bilinir. Ulaşımın pek geliştiği söylenemez Iraklia,  izciler için iyi bir destinasyon olarak kabul edilebilir. Kitle turizminden uzak kalmasından dolayı  ada, doğal güzelliğini en iyi koruyan adalardan biridir. Agios Loannis Kilisesi adanın en yüksek dağının aştında sarkıtlar ve tepenin muhteşem bir manzarasına sahip..

KOUFONİSİA

 Adanın suları ve plajları Maldivleri hatırlatan  Koufonisia, 200 metrelik bir deniz kanalıyla birbirinden ayrılan iki küçük adacığın, Main Koufonisi ve Kato Koufonisi’nin genel adı. Agios Nikolas, Profitis Ilias ve Agios Georgias kiliseleri gibi tarihi simge yapılar görülebilir.Diğer adalarda olduğu gibi Koufonisia adasındada her yıl Ağustos ayında Çağdaş Yunan Müziği festivali düzenleniyor.

AMORGOS

 ‘The Big Blue’ filmi ile ünlenen Amargos. Denize dik inen muhteşem tepelere ve sarp kayalıklara sahip. Amorgos’un sokaklarını sardunya, zakkum, begonvil ve yaseminlerle süslü. Yürüyüş yollarında yabani otların ve baharatların kokuları yollarda sizi büyüşeyebilir. Amargos’un ‘Rakomela’ gibi kendine özgü geleneksel lezzetleri var. El yapımı ürünlerin satıldığı butik dükkanlar gezerken keyifli olabilir. Deniz seviyesinden 300 metre yükseklikteki sarp kayalar üzerine inşa edilmiş olan Hozoviotissa Manastırı etkileyici bir mimariye sahiptir. Amorgos Arkeoloji Müzesi ziyaret edebileceğiniz diğer yerler arasında.

SANTORİNİ

Santorini ‘Romantizm Adası’ olarak bilinir.Benim değimimle ‘’büyülü ada ‘’ Kaynaklarda : 2500 yıl önce meydana gelen volkanik bir patlamanın ardından 73 km’lik bir alanın çökmesi sonucu oluştuğu anlatılıyor. Ada yüksek sarp kayalıkların üzerine kurulmuş. Assyrtika, üzümü ve çok çeşitli üzümleri ile şarap endüstrisi için önemli bir yer tutar. Merkezde yer alan Imerovigli Kasabası, çarpıcı mimarisi içinde gün batımını izlemek için eşsiz bir seçenektir. Fira, efsanevi gün batımları ile adanın en bilinen yeri. Fira’dan yarım saat uzaklıkta, şehir kalıntılarının ve Santorini Müzesi’nin görülmesi gereken yerler arsında . Yürüme mesafesinde olan Kırmızı plaj adını taşlardan almış.

ASTYPALEA

Astipalya, Kelebeğe benzer şekli ile kelebek adası olarak ta biliniyor.Geleneksel değirmenleri ve Venedik Kiliseleri ile Oniki Ada ve Kiklad Adaları’nın en şirin adası diyebiliriz.Türkçe adı İstanbulya. Dik merdivenlerden oluşan küçük bir limanı olan bu şirin adada Drakos Mağarası ve Aziz John Manastırı görülmeye değer destinasyolar arasında. Astypalacia Arkeoloji Müzesi tarih öncesi ve ortaçağ sergilerine ev sahipliği yaptığı söylenebilir. Adanın plajları diğer adalara göre daha sessiz ve sakin. Yine rüzgâr sörfü için Astipalya ideal bir lokasyon demem mümkün.

Sakız Adası Yazımı Buraya Tıklayarak Okuyabilirsiniz