SİMİ ADA’sı ( SYMİ GREECE )
Çocukken hiç legonuz var mıydı? Hani şöyle renkli renkli ev legoları… benim kare kare renkli renkli legolarım vardı. Herbiri ayrı renklerde üst üste koyulduğunda iki katlı üç katlı evler yapardım; tıpkı Simi adasındaki gibi rengarenk bir mahalle… sarı kırmızı mavi küçük küçük pencereleri vardı legolarımın, her katta sanki içeriden penceresi açılmış gibi görünürdü. Bende camdan bakan kızı canlandırırdım hayallerimde. Denize hayran küçük bir kız.Gemi limana yaklaşırken gördüğüm manzara sanki bu anı çocukken görmüşüm gibi bir hisle uyardı beni, oyuncak evlerim şimdi küçük bir adada beni karşılıyordu. Rengarenk sıcacık denize doğru yay gibi sıralanmış o şirin evler…
SÖMBEKİ ADASI :
Simi eski adıyla Sömbeki; 1522′ de Osmanlı’lar la Türk egemenliğine alınan Simi İtalyan’lar İngiliz ler tarafından ele geçirilmiş. Her biri belli bir zaman hüküm sürmüş. Bana kalırsa adada en çok italyanlar iz bırakmış. O rengarenk pastel tonlar, evlerin mimari yapıları daha çok İtalyan izleri taşıyor. Daha limana yaklaşırken büyüleniyorsunuz. Sarı mavi turuncu… renklerin denizle dansı gibi. hele de limanda yatların olmadığı ana denk gelirseniz o turkuaz mavide yansımaları hakikaten bir büyü, bir görsel şölen.
( SYMİ ) SİMİ ADI NERDEN GELMİŞ :
Mitolojik dönemler de veya eski çağ yazarlarının anlatımlarında farklı anlatımlar bulunuyor. Sikelionts Diodoros’a göre deniz tanrısı Poseidon’un aşkı Simi adlı periden geliyor. Bazı yazılarda Prometheus’tan bahsedilirken adaya gelip ada halkına uzun yaşam sırları ve birçok el sanatları hakkında eğitimler verdiğinden, adanın adının Glafkos tarafından kaçırılan İyalisou ve Dotida’nın kızı Symi den geliyor.
Birde Glafkos’u anlatalım. Glafkos adaya ilk yerlesen kişi olarak. kabul ediliyor. Çok iyi yüzücü ve denizci olan Glafkos adada yüzme ve gemicilikle ilgili bilgilerini ada sakinlerine öğretiyor. Argo adlı gemiyi inşaa ederek Kolhida ya yapılan seferde Argonotların kullanmasını sağlıyor. Adanın merkezinde bir anıtla bu konudan bahsediliyor.
SİMİ’ye NASIL GİDİLİR ?
Her şeyden önce Türk vatandaşları için schengen vizesi veya yeşil pasaport gerekli. bu yıl ( 2024 ) kapı vizesi uygulaması ile geçiş yapılabiliyor. Simi’de havaalanı yok sadece deniz ulaşımı ile geçmeniz mümkün. Rodos’a havayolu ile gidip Simi adasına deniz yoluyla ulaşmak mümkün. Ben Bodrum’dan Pazartesi günleri hareket eden feribotla Rodos’a Rodos’tan Simi’ye geçtim. Bodrum’dan haftanın bir günü ( çarşamba gidiş dönüş ) direk bir sefer var yedi gün sonra dönüş yapma şansınız var. Bir hafta çok diyorsanız diğer adalara geçerek sonrasında Türkiyeye dönebilirsiniz. üç gün kalıp Kos’a geçip Bodruma geri döndüm.
Çok sıcak samimi bir halkı var. Üç günde güzel bir dostuk kurdum diyebilirim. Greece ve Giannise çok tatlı bir çift her ne kadar Giannis’e bay hata desekte hiç kızamadık. Otel rezervasyonu yaptırıp satın aldığımız odayı bulamadık ama Giannis bize hemen Liman kenarındaki otelin kaptan köşkü dedikleri odayı tahsis edip hatasını telafi etti. Greece ise daha görür görmez sanki kızkardeşi gelmiş gibi karşıladı, Giannis’in bir gün daha uzattığımızdaki üçüncü günün akşamı odaların tamamen dolu olduğunu farketmesi akşamı bulmuştu ama nedense hiç tepki veremedik yazarken bile gülüyorum. Benim hatam diyor ve başka bir oda ayarlaması uzun sürmüyor. O babacan tavrını yüz ifadesini unutmak mümkün değil.
Biraz otelden bahsedersem; hemen liman kenarında Gialos’ta oda kahvaltı konsepti bir otel. Çatı katına geniş bir teras Simi ‘nin sabah ve gece manzarası ile tam bir keyif. Hatta arkadaşım bu keyfi tam anlamıyla yaşadı terasta yıldızları seyrederek uyudu.düşünün karşınızda rengarenk masal diyarı gibi evler lamandan gelen hafif bir dalga sesi gökyüzün de yıldızlar ılık bir meltem… arkasından nefis bir uyku.
Simi’nin en güzel yanı sadece renkli evleri değil hakikaten berrak tertemiz plajları var. Plaja gitmek için taksi dolmuş tarzı yolcu tekneleri var. Ücretleri 2024 için kişi başı 12 euro ile 20 euro aralığında ve gidiş dönüş. her plaja olmasa bile bazı plajlardan diğerine geçiş yapmak mümkün. Agıa Marina en yakın mesafedeki plaj deniz suyu cam gibi denen türden pırıl pırıl tekneden inenen kadar içiniz gidiyor. Evet hani hep anlatılır Yunanistan da şezlong ücreti yok diye ama bu artık pekte mümkün değil. Bir şezlong için 10 euro talep ediyorlar artık. Pedi beach te gittiğim restoranın şezlongu için 20 euro gibi bir rakam isteğinide unutmayalım hatta restoranda yemek yiyip geçip şezlong ta otursanız bile bu ücreti ödemek zorundasınız. Simi adası diğer adalara göre biraz daha fiyatlı bir ada daha çok yat turizmi yaygın. Bu yıl kapıda vize ile bu biraz yer değiştirmiş. Artık yatı olmayan turistlerde oldukça yoğun talep gösteriyor.
Ada Datça’ya çok yakın Datça çıplak gözle görünüyor. Bu kadar yakın ama bir o kadar uzak, yerli halk ta sık sık Datça’ya geliyor bir çok ihtiyacını Datça dan karşılıyor diyebilirim.
Symi’de Gezilecek Yerler : Ben ilk sırada ” Panormitis Manastırı’nı ” görmenizi öneririm.
PANORMİTİS MANASTIRI
Manastır, Hiristiyanlar’ın inanışına göre denizcilerin koruyucusu olarak kabul ettikleri başmelek Mickael’e ithaf edilmiş. Özellike Yunan denizciler için popüler bir hac noktası olarak biliniyor. Manastırın ne zaman inşaa edildiği bilinmemekle birlikte 15. yüzyılda yapıldığı bazı kaynaklarda 18. yüzyılda geçirdiği restorasyonlar ile şu anki haliyle günümüze ulaşmış olduğu anlatılıyor. Venedik tarzını yansıtan iki bina görüntüsü İkinci Dünya savaşından sonra İtalyanlar tarafından inşa edildiği belirtiliyor. Panormitis Manastırı’nda bulunan çan kulesi dünya çapında barok tarzda en yüksek kule olarak biliniyor.
Manastır içinde iki müze Bizans dönemi el yazmalarının bulunduğu bir kütüphane bir galeri, taverna ve fırın bulunuyor. Müzelerden biri dini sanat eserleri ve gemi maketleri gibi eserler ve ada uygarlığına ait parçalar ve folklorik eserlere ev sahipliği yapıyor.1944 te idam edilen eski başkan ve iki kesişme iki öğretmen için anıt bulunuyor. Manastıra nasıl gidilir? sorusu ise şöyle Simi merkezden otobüslerle ulaşım sağlamak mümkün . Panormitis’e gelince sadece manastırı gezmekle kalmayıp Panormitis köyünüde görmenizi tavsiye ederim. Simi adasının güneyinde bulunan Panormitis köyü şirin atmosferiyle keyifli zaman geçirebilecek yerlerden. biraz vakit geçirdikten sonra Panormitis manastırının önünden kalkan otobüslerle 10 dakikalık mesafede Maratunda plajına gidip deniz keyfi ve Yunan mutfağının güzel lezzetleriyle günü güzelleştirebilirsiniz. Tabii Panormitiste bir dilek tutmayı unutmayın derim.
GİALOS ( YALOS ) :
Yalos’ta dikkat çeken yapımı 1881yılınna ait saat kulesi, saat kulesinin hemen yanında bulunan İtalyan dönemine ait şu an polis karakolu olarak kullanılan bina, limanın sağ ucundaki Evangelista çan kulesi, Mihalaki adlı küçük balıkçı heykeli ilgi çekiyor diyebilirim. Adanın merkezi gibi düşünmek mümkün. Tavernalar ,hediyelik eşya dükkanları süngerciler vs Yalos’ta.
CHORIA ( HORYO )
Simi adasının eski yerleşim yeri Chorıa. savaş döneminde büyük tahribat görmüş olması sebebi ile şu an daha çok yenileme tadilatları na denk gelmek mümkün, bunun yanında restore edilmiş alanlarda: Tavernalar, mağazalar cafeler keyifli vakit geçirmek için ideal. Köy meydanında festival dönemlerinde etkinlere denk gelme şansınız yüksek Chorıa’dan Gıalos’a merdivenleri kullanarak inmek helede akşam üstü güzel fotoğraflara sahip olmak için bir fırsat diyebilirim.
PEDI ( PEDİ ) :
Pedi Gialos ve Chorıa dan yürüyüş yaparak ulaşılabilen güzel bir manzaraya sahip bir köy. Pedi plajı da güzel bir yüzme molası için ideal. Hatta benim için balıklarla eğlendiğim terapi merkezi oldu.Yemek yediğim tavernanın iskelesine oturup balıkları besledim.O Kadar çoktular ki ayağıma dokunup kaçmaları sonra sanki onlardan biriymişim gibi etrafımdan ayrılmadılar. O an herseye bırakıp balıklara odaklanmak tam bir zihin temizliği tam bir terapi desem çok doğru olur. Pedi de ilgi çeken plaj dışında pedi bölge kilisesine ait Agios Georgis, Agios Andreas ve Agios Tomas kiliseleri, Lefkantio adlı kadınların çamaşırlarını yıkayıp astıkları bir yer biraz ilerde Agıa Nikola Kilisesi ve eski Hiristiyan’lık döneminden kalma vasilik kilisesinin kalıntıları görülebilir.
SYMİ ( SİMİ ) DE EN GÜZEL PLAJLAR :
Symi adası deniz tutkunları içinde ideal bira ada. Ada yapısı ve girintili koyları hakikaten rengi berraklığı düşünülürse gördüğüm bir çok adaya fark atar. tam bir turkuaz rengi hakim ve pırıl pırıl. plajların hemen hemen hepsine ada merkezinden taksi tekneler kalkıyor dolmuş usülü gidiş geliş tek bir ücretle transferi sağlıyor. Agıa Marina, Agıa Nikolas, Maratunda benim favorilerim oldu . Agıa George’uda çok tavsiye etmelerine rağmen gidecek vaktim olmadı ama giderseniz ..Agia George ta tesis yok bilmekte fayda var. Şezlong Şemsiyede yok sadece tesis değil . Dikkat edin güneşin altında çok vakit geçirmeyin Sami size zehir olmasın.
SYMİ DE NE YENİR ?
Yunan adalarının hepsinde olduğu gibi deniz ürünleri tercih etmek doğru olur. Maratunda plajında keçi eti yemenizi öneririm tabi etrafta dolaşan keçilerle duygusal bağ kurmazsanız. Symi de mutlaka bir lokal bira ile Symi karidesi yenir minik minik karidesler çıtır çıtır çok lezzetli olduğunu söyleyebilirim.
Yeni rotalarda görüşmek üzere. iyi tatiller.
